“Eğer gerçek ilişki bağları açığa çıkarılmazsa, her zaman yeniden yaşanabilir”.

Kutlu Yurtseven, Müzisyen, Köln
  • Biz kimiz? NSU Tribünal'i Almanya çapında faaliyette olan "NSU Kompleksi Çözülsün" hareket birliğinden oluşmuş ve gerçekleştirilmiştir. Diğer bileşenleri çeşitli sebeplerden dolayı ırkçılığa karşı harekete geçmek isteyen birçok kişilerden oluşmaktadır.
    Daha fazlası için

    NSU Tribünal’i Almanya çapında faaliyette olan “NSU Kompleksi Çözülsün” hareket birliğinden oluşmuş ve gerçekleştirilmiştir. Diğer bileşenleri çeşitli sebeplerden dolayı ırkçılığa karşı harekete geçmek isteyen birçok kişilerden oluşmaktadır. NSU Teröründen doğrudan etkilenmiş kişiler ayrıcalıklı pozisyonlardadır, onların görüşleri özel bir ağırlık teşkil etmektedir. Kendini bizim hedeflerimizle özdeşleştirebilen herkes bize katılabilmektedir. Tribünal’i desteklemek isteyen tüm insanlar, gruplar, dernekler ve kurumlar etkinliklerimize katılmak için bizimle iletişime geçebilirler.

    Bu boyuttaki bir Tribünal’in birçok kaynak ve geniş desteğe ihtiyacı vardır. Bu nedenle Tribünal kurulu birçok sanatçılarla, ırkçılık araştırmaları ve ırkçılık karşıtı çalışmalarda bulunanlarla, göçmen örgütleriyle, insan hakları konularında çalışmalarda bulunanlarla, demokratik gruplarla, çeşitli kültür kurumlarıyla, olası maddi destekçilerle ve Tribünal’in fikrini politik anlamda destekleyen ve savunmak isteyen diğer sivil toplum örgütleriyle iletişim halindeyiz. Seninle veya sizinle henüz konuşmadıysak bu tamamiyle henüz vakit bulamayışımızla ilgillidir. Fakat siz de bizimle iletişime geçebilirsiniz.

  • Çalışma Ortaklarımız Çalışmalarımızı Schauspiel Köln Tiyatrosu, Maxim Gorki Tiyatrosu Berlin, Münih Kammerspiele Tiyatrosu, Rosa Luxemburg Vakfı, Akademie der Künste der Welt Köln ve Hebbel Am Ufer Berlin ile ortaklaşa gerçekleştiriyoruz. Daha fazlası için

    Çalışmalarımızı Schauspiel Köln Tiyatrosu, Maxim Gorki Tiyatrosu Berlin, Münih Kammerspiele Tiyatrosu, Rosa Luxemburg Vakfı, Akademie der Künste der Welt Köln ve Hebbel Am Ufer Berlin ile ortaklaşa gerçekleştiriyoruz; maddi destekçilerimizSenatsverwaltung des Landes Berlin für Kultur und Europa (Berlin Kültür ve Avrupa Senato İdaresi), Köln Belediyesi / Kommunales Integrationszentrum (Yerel Uyum Merkezi), Amadeu Antonio Vakfı, AWO Mittelrhein, Netzwerk “ADBs für NRW!”, GLS Treuhand e.V., Heinrich Böll Vakfı Derneği Türkiye Temsilciliği, ve birçok bağışçı.
    Ayrıca destekleyenler FLMH, Residenztheater München, Forensic Architecture Institute London ve DOMiD. Dokumentationszentrum und Museum über die Migration in Deutschland e.V. (Almanya Göç Belge Merkezi ve Müzesi Derneği)

    Ortaklarımız

    Maddi Destekçilerimiz

    Destekçilerimiz

    Medya Ortaklarımız

  • SSS Sıkça sorulan sorular - ve cevaplarımız Daha fazlası için

    [efaccordion id=”01″]
    [efitems title=”Mağdurlar Tribünal’in planlanmasında katkıda bulunuyorlar mı?” text=”Tribünal, sözde NSU’nun cinayetlerinin ve saldırılarının aydınlatılması ve görünür kılınması ile yıllardır ilgili olan kişiler ve girişimler tarafından planlanıp gerçekleştirilmektedir. Bazı şehirlerde bu NSU terörünün mağdurları ile işbirliğinde yapılmaktadır, başka şehirlerde bugüne kadar neredeyse hiç işbirliği bulunmamaktadır. Ancak girişimler ve bu girişimlerde çalışan kişiler mağdurlar ve ailelerle karşılıklı güven ilişkisi kurmayı başarmışlardır. 2015 yılında, Münih’te ‘Der Tag X’ etkinliği Köln’lü girişim ‘Keupstrasse ist überall’ in (Keupstrasse her yerde) öncülüğünde farklı gruplar ile birlikte organize edilmiş, mağdurlar ve ailelerin katılımları ile gerçekleştirilmiştir. Deneyimledikleri dayanışmayla kendi bakış açılarını davaya katma ve kendilerini daha görünür kılma gücünü bulabildiler. Bu önemli deneyim bu doğrultuda devam etmenin zeminini oluşturdu. Girşimler ile iletişimde olan mağdurlar, Tribünal ile öne çıkan bir platformda bakış açılarını ve deneyimlerini serbest bir şekilde ifade edebilme fikrini olumlu karşıladılar. Bazı cinayet kurbanlarının aileleri de bilgilendirilidi ve Tribünal hazırlığında hedefimiz, mağdurlar ve ailelerin katılımlarını mümkün kılmak için zemin yaratmakmaktadır. Tribünal’in her adımı şimdiye kadar mümkün olduğu mertebede iletildi. Bu hassas çalışma Tribünal hazırlığının merkezindedi ve sadece mağdurların güvenini kazanmış kişiler tarafında yürütülmektedir. Mağdurların zorlu organizasyon sürecinde katılımı beklenmemektedir, Tribünal’in hazırlığında daha çok mağdurlara cazip bir sahne sunmak amacı güdülmüştür.”]
    [efitems title=”„Göçmenlerin sahip olduğu bilgi“nin sizin için anlamı nedir?” text=”Göçmenlerin sahip olduğu bilgi, ırkçılıktan etkilenenlerin – henüz gelmiş olan sığınmacıdan nesillerce göçmen olanlara kadar – yaşam gerçeklilikleri nedeniyle ırkçılığın ne demek olduğunu, hangi şekillerde ortaya çıktığını, hangi mekanizmaların etkin olduğunu, hangi kurumlarda ırkçılığın serpiştirilmiş olduğunu bilenlerdir. Fakat özellikle de çeşitli gündelik ırkçılık şekilleri ile nasıl başedilebileceğini, nasıl ortadan kaldırılabileceğini ve ırkçılığa karşı ne tür taktikler geliştirilmesi gerektiğini bilenlerdir. Göçmenler böylelikle, çoğunluk toplumunun bazı kesimlerin kındığı haksızlığın salt tanıkları değil, daha çok ırkçılık karşıtı politikaların gelişmesine katkıda bulunacak, analizleri rehber olabilecek uzmanlardır. Ancak bu bilgi, analizler ve mücadeleler çoğunlukla marjinalleştirilmektedir. Konu ırkçılık (deneyimleri) olduğunda bile göçmen olmayanlar yorumlama egemenliğini elden bırakmak istememektedir. Tribünal bu marjinalleştirilmeyi, bu susturmayı tersine çevirmek ve göçmen perspektiflerini ön plana çekmek istemektedir.”]
    [efitems title=”NSU Kompleksi nedir?” text=”NSU Kompleksi, cinayet işleyerek ülkeyi dolaşan üç Nazi’den fazlasıdır. Gizlenen ve üstleri örtülen ırkçı cemiyet ve Anayasayı Koruma Örgütü’nden gelen yardakçıları ve destekçileri, ırkçı bir şekilde soruşturma yürüten güvenlik kurumları, kışkırtan medya, siyasetçiler ve bütünsel bir aydınlatmayı engelleyen hukuk kurumlarının eklenmelidir. Ancak bunların toplamı bile cevabın sadece bir kısmıdır, çünkü ırkçı bölünme toplumun tam ortasındadır. Irkçılık herkesin katıldığı bir sistemdir – bu nedenle de yapısal ırkçılık olarak adlandırıyoruz.  NSU’nun dokuz göçmeni öldürebilmesi ve bombalı saldırıları bu toplumsal yapılaşma sayesinde mümkün olmuştur. NSU münferit bir fenomen değil Almanya’da ırkçılık tarihinin bir parçasıdır. Son yıllarda sayısız ırkçılık mağdurlarında bir süreklilik arz etmektedir. Tarih bugün de yanan sığınmacı yurtları ve göçmen kökenli insanlara, sığınmacılara, siyahilere, Romanlara yapılan saldırılar ve ötekileştirilmeler ile tekerrür ediyor. “]
    [efitems title=”„Yapısal ırkçılık“ nedir?” text=”Yapısal ırkçılık, ırkçılığın gaf veya aydınlatma ile ortadan kaldırılabilen yanlış bir farkındalık değil, toplumumuzun belirleyici bir işlevi olduğudur. Yapısal ırkçılık, ekonomik ve siyasal bir düzeni korumak ve hakimiyet düzenini ayakta tutmak için insanları çeşitli hukuksal pozisyonlar çerçevesinde ayrıştırmaktadır. Bu nedenle bir sistem hatası değil, toplumsal düzenin temelindedir, yani okul veya polis gibi kurumları ve kişilerin düşüncelerini ve hislerini yapılaştırmaktadır. Tribünal’de yürüteceğimiz düşüncelerle, yapısal ırkçılığın nasıl işlediğini ve nasıl karşı durabileceğimizi daha iyi anlamak istiyoruz.”]
    [efitems title=”Soruşturma komisyonları, davadaki mağdur avukatları ve gazetecilerin araştırmaları halihazırda birçok bilgiyi günyüzüne çıkardı. Aslında fazlasıyla bilgiye ulaşılmadı mı? Tribünal hangi yeni bilgilere ulaşabilir?” text=”NSU Kompleksi ile ilgili dosya yığınları çözülemez bir hal aldı ve artık sadece uzmanların anlayabileceği algısı oluştu; birçok yayım, anlatım ve tiyatro oyunu NSU’nun resmini çizmeye çalışmaktadır. Ancak kamu hala NSU’nun yapısı ve oluşumu ile çok fazla bilgi sahibi değildir. Gizli servisler, Nazi cemiyetleri, medyadaki haberler vs. ile birçok anlatım var, fakat bunlar şimdiye kadar büyük resim haline getirilmedi. Ancak NSU Kompleksi kamusal tartışmada özellikle de mağdurların perspektifi eksik kalmıştır. Seslerini yükselttikleri yerlerde hızlıca susturuldular, en son Münih Yüksek Eyalet Mahkemesi’ndeki davada olduğu gibi. Tribünal perspektifi değiştirebilir ve ırkçılığın, NSU Kompleksi’nin ve mağdurların deneyimlerinin ne şekilde bağlantılı olduğunu gösterebilir. İyi niyetli öneriler veya politik danışmanlık yerine, Tribünal’de bugüne kadar bilinen tüm sorumlular dava edilecek ve suçları ile ilgili toplumsal bir tartışma talep edilecektir. Tribünal daha önce görülmeyen bir bakış açısı ve yönü ve odak noktasını sahiplenebilir.”]
    [efitems title=”Almanya’daki ırkçılık karşıtı ve solcu toplum bu büyüklükteli bir Tribünali gerçekleştirmek için fazla güçsüz değil mi?” text=”Evet, fazla güçsüz. Aynı zamanda NSU Kompleksi’ni işleyen girişimler olarak son yıllarda konuyu başarılı bir şekilde oturtup yaygınlaştırabilen çalışmalardan yararlanabildik. Mağdurların suskunluğu 2011’den sonra bir çığlık haline geldi ve kamunun büyük kesimlerinde gittikçe daha da duyulur oldu. Konu çok yaygın ve Münih’teki mahkeme dosyayı kapatıp sonuç olarak hiç birşeyi aydınlatmadığı anlaşıldığında güçlü bir şekilde dikkat çekeceğimizden yola çıkıyoruz. Tüm Avrupa’da insanlar inanılmaz bir boyutta ve kararlılıkla karşı çıkmaya başladılar ve ülkemizde de yeniden değişime inanmanın ve kendi güçsüzlüğümüzün sinizmini yenmenin zamanı gelmiştir.”]
    [efitems title=”NSU’yu kurgu olarak göstermeye çalışan sağcı komplo teorisyenler hakkında ne düşünüyorsunuz?” text=”NSU Kompleks’i ile ilgili toplanan ve sahneden iletilmek istenen gerçekler birçok grup ve kişilerin çalışma süreçlerinin sonucudur. Önümüzdeki birbuçuk yıl boyunca çalışma atölyeleri ve küçük konferanslarda konunun uzmanları hangi bulguların teyit edilebileceğini ve hangilerin salt spekülasyon olduğunu belirleyeceklerdir. Tribünal soruşturmalar ve suçlamalar ile ilgili son derece özenli davranacak ve komplolardan kati olarak uzak duracaktır. Aynı zamanda devlet dosyaları olması nedeniyle sadece dosya kayıtlarına bağlı kalmayacağız, kasten kurbanken fail haline getiririlmek istenen ve asıl faillerin korunduğunu görmek zorunda kalan mağdurların bilgilerinden yararlanacağız.”]
    [efitems title=”Neden hakimler yok ve neden bir karar açıklanmayacak?” text=”Tribünal’e katılanlar, sorumlulardan hesap sorma yetkisine sahip değillerdir; bu yetkiye sahip olmak da bunu oynamak da istemiyoruz. Daha çok yaşanan haksızlık konusunda geniş bir toplumsal tartışmayı başlatmak istiyoruz. Ardından başkaları karar verebilirler, örn. ırkçıların işlerine son vererek, siyasetçileri bir daha seçmeyerek, Nazi teröristlerine karşı dava açarak, gizli servisleri dağıtarak. Veya sonuçlar çıkararak, örn. mağdur danışma merkezleri veya güvenlik kurumları tarafından ırkçılığa uğrayanlar için merkezler kurarak, göçmenlerin perspektiflerini ve bir sonraki ırkçı saldırıda analizleri ciddiye alarak, Nazileri silahsızlandırarak vs. Tribünal bunun için sadece itici bir güç olabilir – gerçekleşmesi başkalara bağlıdır. Gerçekleşmesi hepimize bağlıdır.”]
    [efitems title=”Neden doğrudan Alman devleti dava edilmiyor?” text=”Devleti dava etmek 1960’lar ve 1970’lerin Russel Tribünalleri’nin geleneğinde ve 1980’lere kadar varolan basit antiemperyalizmin devlet anlayışında vardı. Biz devleti toplumsal güçlerin uzlaşımı olarak kabul ediyoruz, bağımsız bir aktör olarak değil. Gizli servisler ırkçı cemiyeti sağa olan toplumsal bakışın yumuşak olması nedeniyle tutarlı bir şekilde besleyebilmişlerdir. Aynı zamanda güvenlik güçleri cinayet kurbanlarının ailelerini yıllarca, medyanın eşzamanlı olarak mağdurları tehlikeli suçlular gibi göstermeleri ve hedef haline getirdikleri için, terörize edebilmişlerdir. Birçok sivil toplum kuruşları devlet tarafından finanse edilse de, iyi çalışmalar yapıyorlar. Ve birçok devletle bağlantısı olmayan aktör sanık sandalyesinde olmalıdır.”]
    [efitems title=”„Sahnelenmiş“ ne demek – bu bir tiyatro oyunu mudur?” text=”Tribünal bir tiyatro oyunu değildir. Aksine birçok grubun ve kişnin ırkçılık karşıtı çalışmalarının toplamıdır. Ancak şekli ne gerçek bir mahkemedir, çünkü bu bizim şüpheyle baktığımız belirli bir hakimiyet fantazisinin sahnelenmesidir. Tribünal ne de aydınlatmadan çok yormaya yaran saatler süren konuşmaların yapılacağı bir konferanstır. Bu nedenle bu derin konunun, büyük bir kitlenin üstesinden gelebileceği uygun bir format bulunmalıdır. Buna ulaşmak için, basitleştirme, yabancılaştırma, çeviri, görselleştirme ve çağrışım gerekir; bunun için de sanatsal alanda yetkin olan insanların deneyimleri ve becerileri gerekmektedir.”]
    [efitems title=”Nasıl katkıda bulunabilirim?” text=”Destek sekmesine bak ve Köln’deki altyapı-koordinasyon ekibimizle koeln (at) nsu-tribunal.de mail adresi üzerinden iletişime geç.”]
    [/efaccordion]